DEVAM: 16- Riya Hakkında
أخبرنا
الحسن بن
سفيان قال
حدثنا حبان بن
موسى قال
أنبأنا عبد
الله بن
المبارك قال
أنبأنا حيوة
بن شريح قال
حدثني الوليد
بن أبي الوليد
أبو عثمان
المدني أن
عقبة بن مسلم
حدثه أن شفيا
الأصبحي حدثه
أنه دخل مسجد
المدينة فإذا
هو برجل قد
اجتمع عليه
الناس فقال من
هذا قالوا أبو
هريرة قال
فدنوت منه حتى
قعدت بين يديه
وهو يحدث
الناس فلما
سكت وخلا قلت
له أنشدك بحقي
لما حدثتني
حديثا سمعته
من رسول الله
صلى الله عليه
وسلم عقلته
وعلمته فقال
أبو هريرة
أفعل لأحدثنك
حديثا حدثنيه
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عقلته
وعلمته ثم نشغ
أبو هريرة
نشغة فمكث
قليلا ثم أفاق
فقال لأحدثنك
حديثا حدثنيه
رسول لله صلى
الله عليه
وسلم وأنا وهو
في هذا البيت
ما معنا أحد
غيري وغيره ثم
نشغ أبو هريرة
نشغة أخرى
فمكث كذلك ثم
أفاق فمسح عن
وجهه فقال
أفعل لأحدثنك
حديثا حدثنيه
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وأنا وهو
في هذا البيت
ما معه أحد
غيري وغيره ثم
نشغ نشغة
شديدة ثم مال
خارا على وجهه
واشتد به
طويلا ثم أفاق
فقال حدثني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أن الله
تبارك وتعالى
إذا كان يوم
القيامة ينزل
إلى العباد
ليقضي بينهم
وكل أمة جاثية
فأول من يدعو
به رجل جمع القرآن
ورجل يقتل في
سبيل الله
ورجل كثير
المال فيقول
الله تبارك
وتعالى
للقارىء ألم
أعلمك ما
أنزلت على
رسولي صلى
الله عليه
وسلم قال بلى
يا رب قال
فماذا عملت
فيما علمت قال
كنت أقوم به
آناء الليل
وآناء النهار
فيقول الله
تبارك وتعالى
له كذبت وتقول
له الملائكة
كذبت ويقول
الله بل أردت
أن يقال فلان
قارىء فقد قيل
ذاك ويؤتى
بصاحب المال
فيقول الله له
ألم أوسع عليك
حتى لم أدعك
تحتاج إلى أحد
قال بلى يا رب
قال فماذا
عملت فيما
آتيتك قال كنت
أصل الرحم
وأتصدق فيقول
الله له كذبت
وتقول الملائكة
له كذبت ويقول
الله بل إنما
أردت أن يقال
فلان جواد فقد
قيل ذاك ويؤتى
بالذي قتل في
سبيل الله
فيقال له في
ماذا قتلت
فيقول أمرت
بالجهاد في
سبيلك فقاتلت
حتى قتلت
فيقول الله له
كذبت وتقول له
الملائكة
كذبت ويقول الله
بل أردت أن
يقال فلان
جريء فقد قيل
ذاك ثم ضرب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ركبتي
فقال يا أبا
هريرة أولئك
الثلاثة أول
خلق الله تسعر
بهم النار يوم
القيامة قال
الوليد بن أبي
الوليد
فأخبرني عقبة
أن شفيا هو
الذي دخل على
معاوية
فأخبره بهذا
الخبر قال أبو
عثمان الوليد
وحدثني
العلاء بن أبي
حكيم أنه كان
سيافا
لمعاوية قال
فدخل عليه رجل
فحدثه بهذا عن
أبي هريرة
فقال معاوية
قد فعل بهؤلاء
مثل هذا فكيف
بمن بقي من
الناس ثم بكى
معاوية بكاء
شديدا حتى
ظننا أنه هالك
وقلنا قد
جاءنا هذا
الرجل بشر ثم
أفاق معاوية
ومسح عن وجهه
فقال صدق الله
ورسوله من كان
يريد الحياة
الدنيا وزينتها
نوف إليهم
أعمالهم فيها
وهم فيها لا
يبخسون أولئك
الذين ليس لهم
في الآخرة إلا
النار وحبط ما
صنعوا فيها
وباطل ما
كانوا يعملون
قال أبو حاتم
رضى الله
تعالى عنه
ألفاظ الوعيد
في الكتاب
والسنن كلها
مقرونة بشرط
وهو إلا أن
يتفضل الله جل
وعلا على
مرتكب تلك الخصال
بالعفو
وغفران تلك
الخصال دون
العقوبة
عليها وكل ما
في الكتاب
والسنن من
ألفاظ الوعد
مقرونة بشرط
وهو إلا أن
يرتكب عاملها
ما يستوجب به
العقوبة على
ذلك الفعل حتى
يعاقب إن لم
يتفضل عليه
بالعفو ثم
يعطى ذلك
الثواب الذي
وعد به من أجل
ذلك الفعل
(:-2502-:) Şufey el-Asbahi der ki: Medine'de Mescid'e girdiğimde
insanların birinin etrafında toplanmış olduğunu gördüm. "Bu kimdir?"
diye sorduğumda oradakiler: "Ebu Hureyre'dir" dediler. Ben de
yaklaştım ve önüne oturdum. insanlara birşeyler anlatıyordu. Anlatmayı bitirip
de yalnız kaldığında ona:
"Sendeki hakkım
için! Sen bana Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işitip de anladığın
ve ezberlediğin bir hadisi anlatsan" dedim. Ebu Hureyre:
"Dediğini yapacağım
ve sana Resulullah (s.a.v.)'den işitip de anladığım ve ezberlediğim bir hadisi
anlatacağım" karşılığını verdi. Sonra hıçkırıp kendinden geçti. Kısa bir
zaman sonra kendine gelince: "Burada ben ve Resulullah (s.a.v.)'den başka
kimse yokken bana anlattığı, benim de anladığım ve ezberlediğim bir hadisi sana
anlatacağım" dedi. Bir daha hıçkırıp kendinden geçti. Kendine geldiğinde
yüzünü silerek: "Anlatacağım, burada ben ve
Resulullah (s.a.v.)'den
başka kimse yokken bana anlattığı, benim de anladığım ve ezberlediğim bir
hadisi sana anlatacağım" dedi.
Sonra şiddetli bir şekilde hıçkırıp kendinden geçti ve yüz üstü yere
düştü. Uzun bir süre öyle kaldı. Kendine geldiğinde şöyle dedi:
"Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana şöyle anlattı:
"Allah Teala
kıyamet günü kullarını hesaba çekmek için yanlarına inecek ve bütün ümmetler o
zaman diz üstü bir vaziyette çökmüş olacaktır. Allah'ın ilk çağıracağı kişiler,
Kur'an'ı ezberleyen, Allah yolunda ölen ve malı çok olan kişilerdir. Allah
Teala Kur'an'ı ezberleyen kişiye:
«Resulullah'a indirmiş
olduğum kitabı sana öğretmedim mi?» diyecek. Kul: «Evet, ey Rabbim!» cevabını
verecek. Allah Teala: «Öğrendiklerinle ne amel ettin?» diye sorunca, kul: «Gece
ve gündüz onunla amel ettim» diyecek. Allah Teala: «Yalan söyledim» buyutunca
melekler de: «Yalan söyledin» diyecekler. Allah Teala: «Filan kişi güzel okuyor
denilmesini istedin ve nitekim öyle de denildi» diyecek.
Daha sonra malı çok olan
kişi getirilecek. Allah Teala ona: «Sana kimseye muhtaç olmayacağın miktarda
mal vermedim mi?» diye sorunca, kul: «Evet, ey Rabbim» cevabını verecek. Allah
Teala: «Sana verdiklerimle ne yaptın?» diye sorunca, kul: «Akrabalarıma yardım
ettim ve sadakalar verdim» diyecek. Allah Teala: «Yalan söyledin» buyurunca
melekler de: «Yalan söyledin» diyecekler. Allah Teala: «Sen filan kişi
cömerttİr denilmesini istedin ve nitekim öyle de denildi» diyecek.
Sonra da Allah yolunda
ölen kişi getirilecek. Ona da: «Sen ne için öldürüldün?» diye sorulunca: «Senin
yolunda cihadla emrolundum ve öldürülene kadar savaşttm» cevabını verecek.
Allah Teala: «Yalan söyledin» buyurunca melekler de: «Yalan söyledin»
diyecekler. Allah Teala: «Sen filan kişi ne kadar cesurdur denilsin istedin ve
öyle de denildi» diyecek."
Sonrasında Resulullah
sallallahu aleyhi ve sellem dizime vurarak: "Ey Ebu Hureyre! Bu üç kişi
ilk hesabı görülecek olanlardır ve bunlarla Cehennem ateşi
tutuşturulacaktır" buyurdu.
Velid b. Ebl'I-Velid der
ki: Ukbe bana, Muaviye'nin yanına girip te bu haberi ona verenin Şufey olduğunu
söyledi.
Ebu Osman Velid, Ala b.
Hakim'den naklediyor: Kendisi (Ala b. Hakim) Muaviye'nin yaveriydi. Adamın biri
Muaviye'nin yanına girdi ve bu hadisi ona Ebu Hureyre'den rivayet etti. Bunun
üzerine Muaviye:
"Eğer onlara öyle
yapıldıysa geri kalan insanlara ne yapılır?" dedi. Sonra Muaviye hüngür
hüngür ağlayınca onun helak olduğunu zannettik ve: "Bu adam bize felaket
getirdi" dedik. Muaviye kendine geldiğinde yüzünü silip:
"Allah ve Resulü doğru
söylediler" dedi. Sonrasında: "Kim, (yalnız) dünya hayatını ve
zinetini istemekte ise, işlerinin karşılığını orada onlara tam olarak veririz
ve orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar. işte onlar, ahirette kendileri için
ateşten başka hiçbir şeyleri olmayan kimselerdir; (dünyada) yaptıkları da boşa
gitmiştir; yapmakta oldukları şeyler (zaten) batıldır"[Hud 15,16]
ayetlerini okudu.
Heysemi der ki: Bunu
Müslim (Sahih'inde) Süleyman b. Yesar hadisinden daha kısa bir metinle rivayet
etmiştir.
- - -
İsnadı sahihtir.
Hadisi İbn Hibban, Sahih (408), Tirmizi (2382), Hakim (1/418, 419), Taberi,
Tefsir (12/13), Müslim (1905), Nesai (6/23, 24) ve Beyhaki (9/168)