SAHİH-İ İBN-İ HİBBAN Zvd

BABLAR    KONULAR  -  NUMARALAR

KİTABU’Z-ZÜHD

<< 1360 >>

DEVAM: 16- Riya Hakkında

 

أخبرنا الحسن بن سفيان قال حدثنا حبان بن موسى قال أنبأنا عبد الله بن المبارك قال أنبأنا حيوة بن شريح قال حدثني الوليد بن أبي الوليد أبو عثمان المدني أن عقبة بن مسلم حدثه أن شفيا الأصبحي حدثه أنه دخل مسجد المدينة فإذا هو برجل قد اجتمع عليه الناس فقال من هذا قالوا أبو هريرة قال فدنوت منه حتى قعدت بين يديه وهو يحدث الناس فلما سكت وخلا قلت له أنشدك بحقي لما حدثتني حديثا سمعته من رسول الله صلى الله عليه وسلم عقلته وعلمته فقال أبو هريرة أفعل لأحدثنك حديثا حدثنيه رسول الله صلى الله عليه وسلم عقلته وعلمته ثم نشغ أبو هريرة نشغة فمكث قليلا ثم أفاق فقال لأحدثنك حديثا حدثنيه رسول لله صلى الله عليه وسلم وأنا وهو في هذا البيت ما معنا أحد غيري وغيره ثم نشغ أبو هريرة نشغة أخرى فمكث كذلك ثم أفاق فمسح عن وجهه فقال أفعل لأحدثنك حديثا حدثنيه رسول الله صلى الله عليه وسلم وأنا وهو في هذا البيت ما معه أحد غيري وغيره ثم نشغ نشغة شديدة ثم مال خارا على وجهه واشتد به طويلا ثم أفاق فقال حدثني رسول الله صلى الله عليه وسلم أن الله تبارك وتعالى إذا كان يوم القيامة ينزل إلى العباد ليقضي بينهم وكل أمة جاثية فأول من يدعو به رجل جمع القرآن ورجل يقتل في سبيل الله ورجل كثير المال فيقول الله تبارك وتعالى للقارىء ألم أعلمك ما أنزلت على رسولي صلى الله عليه وسلم قال بلى يا رب قال فماذا عملت فيما علمت قال كنت أقوم به آناء الليل وآناء النهار فيقول الله تبارك وتعالى له كذبت وتقول له الملائكة كذبت ويقول الله بل أردت أن يقال فلان قارىء فقد قيل ذاك ويؤتى بصاحب المال فيقول الله له ألم أوسع عليك حتى لم أدعك تحتاج إلى أحد قال بلى يا رب قال فماذا عملت فيما آتيتك قال كنت أصل الرحم وأتصدق فيقول الله له كذبت وتقول الملائكة له كذبت ويقول الله بل إنما أردت أن يقال فلان جواد فقد قيل ذاك ويؤتى بالذي قتل في سبيل الله فيقال له في ماذا قتلت فيقول أمرت بالجهاد في سبيلك فقاتلت حتى قتلت فيقول الله له كذبت وتقول له الملائكة كذبت ويقول الله بل أردت أن يقال فلان جريء فقد قيل ذاك ثم ضرب رسول الله صلى الله عليه وسلم ركبتي فقال يا أبا هريرة أولئك الثلاثة أول خلق الله تسعر بهم النار يوم القيامة قال الوليد بن أبي الوليد فأخبرني عقبة أن شفيا هو الذي دخل على معاوية فأخبره بهذا الخبر قال أبو عثمان الوليد وحدثني العلاء بن أبي حكيم أنه كان سيافا لمعاوية قال فدخل عليه رجل فحدثه بهذا عن أبي هريرة فقال معاوية قد فعل بهؤلاء مثل هذا فكيف بمن بقي من الناس ثم بكى معاوية بكاء شديدا حتى ظننا أنه هالك وقلنا قد جاءنا هذا الرجل بشر ثم أفاق معاوية ومسح عن وجهه فقال صدق الله ورسوله من كان يريد الحياة الدنيا وزينتها نوف إليهم أعمالهم فيها وهم فيها لا يبخسون أولئك الذين ليس لهم في الآخرة إلا النار وحبط ما صنعوا فيها وباطل ما كانوا يعملون قال أبو حاتم رضى الله تعالى عنه ألفاظ الوعيد في الكتاب والسنن كلها مقرونة بشرط وهو إلا أن يتفضل الله جل وعلا على مرتكب تلك الخصال بالعفو وغفران تلك الخصال دون العقوبة عليها وكل ما في الكتاب والسنن من ألفاظ الوعد مقرونة بشرط وهو إلا أن يرتكب عاملها ما يستوجب به العقوبة على ذلك الفعل حتى يعاقب إن لم يتفضل عليه بالعفو ثم يعطى ذلك الثواب الذي وعد به من أجل ذلك الفعل

 

(:-2502-:) Şufey el-Asbahi der ki: Medine'de Mescid'e girdiğimde insanların birinin etrafında toplanmış olduğunu gördüm. "Bu kimdir?" diye sorduğumda oradakiler: "Ebu Hureyre'dir" dediler. Ben de yaklaştım ve önüne oturdum. insanlara birşeyler anlatıyordu. Anlatmayı bitirip de yalnız kaldığında ona:

 

"Sendeki hakkım için! Sen bana Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işitip de anladığın ve ezberlediğin bir hadisi anlatsan" dedim. Ebu Hureyre:

 

"Dediğini yapacağım ve sana Resulullah (s.a.v.)'den işitip de anladığım ve ezberlediğim bir hadisi anlatacağım" karşılığını verdi. Sonra hıçkırıp kendinden geçti. Kısa bir zaman sonra kendine gelince: "Burada ben ve Resulullah (s.a.v.)'den başka kimse yokken bana anlattığı, benim de anladığım ve ezberlediğim bir hadisi sana anlatacağım" dedi. Bir daha hıçkırıp kendinden geçti. Kendine geldiğinde yüzünü silerek: "Anlatacağım, burada ben ve

Resulullah (s.a.v.)'den başka kimse yokken bana anlattığı, benim de anladığım ve ezberlediğim bir hadisi sana anlatacağım" dedi.  Sonra şiddetli bir şekilde hıçkırıp kendinden geçti ve yüz üstü yere düştü. Uzun bir süre öyle kaldı. Kendine geldiğinde şöyle dedi:

 

"Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana şöyle anlattı:

 

"Allah Teala kıyamet günü kullarını hesaba çekmek için yanlarına inecek ve bütün ümmetler o zaman diz üstü bir vaziyette çökmüş olacaktır. Allah'ın ilk çağıracağı kişiler, Kur'an'ı ezberleyen, Allah yolunda ölen ve malı çok olan kişilerdir. Allah Teala Kur'an'ı ezberleyen kişiye:

 

«Resulullah'a indirmiş olduğum kitabı sana öğretmedim mi?» diyecek. Kul: «Evet, ey Rabbim!» cevabını verecek. Allah Teala: «Öğrendiklerinle ne amel ettin?» diye sorunca, kul: «Gece ve gündüz onunla amel ettim» diyecek. Allah Teala: «Yalan söyledim» buyutunca melekler de: «Yalan söyledin» diyecekler. Allah Teala: «Filan kişi güzel okuyor denilmesini istedin ve nitekim öyle de denildi» diyecek.

 

Daha sonra malı çok olan kişi getirilecek. Allah Teala ona: «Sana kimseye muhtaç olmayacağın miktarda mal vermedim mi?» diye sorunca, kul: «Evet, ey Rabbim» cevabını verecek. Allah Teala: «Sana verdiklerimle ne yaptın?» diye sorunca, kul: «Akrabalarıma yardım ettim ve sadakalar verdim» diyecek. Allah Teala: «Yalan söyledin» buyurunca melekler de: «Yalan söyledin» diyecekler. Allah Teala: «Sen filan kişi cömerttİr denilmesini istedin ve nitekim öyle de denildi» diyecek.

 

Sonra da Allah yolunda ölen kişi getirilecek. Ona da: «Sen ne için öldürüldün?» diye sorulunca: «Senin yolunda cihadla emrolundum ve öldürülene kadar savaşttm» cevabını verecek. Allah Teala: «Yalan söyledin» buyurunca melekler de: «Yalan söyledin» diyecekler. Allah Teala: «Sen filan kişi ne kadar cesurdur denilsin istedin ve öyle de denildi» diyecek."

 

Sonrasında Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem dizime vurarak: "Ey Ebu Hureyre! Bu üç kişi ilk hesabı görülecek olanlardır ve bunlarla Cehennem ateşi tutuşturulacaktır" buyurdu.

 

Velid b. Ebl'I-Velid der ki: Ukbe bana, Muaviye'nin yanına girip te bu haberi ona verenin Şufey olduğunu söyledi.

 

Ebu Osman Velid, Ala b. Hakim'den naklediyor: Kendisi (Ala b. Hakim) Muaviye'nin yaveriydi. Adamın biri Muaviye'nin yanına girdi ve bu hadisi ona Ebu Hureyre'den rivayet etti. Bunun üzerine Muaviye:

 

"Eğer onlara öyle yapıldıysa geri kalan insanlara ne yapılır?" dedi. Sonra Muaviye hüngür hüngür ağlayınca onun helak olduğunu zannettik ve: "Bu adam bize felaket getirdi" dedik. Muaviye kendine geldiğinde yüzünü silip:

 

"Allah ve Resulü doğru söylediler" dedi. Sonrasında: "Kim, (yalnız) dünya hayatını ve zinetini istemekte ise, işlerinin karşılığını orada onlara tam olarak veririz ve orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar. işte onlar, ahirette kendileri için ateşten başka hiçbir şeyleri olmayan kimselerdir; (dünyada) yaptıkları da boşa gitmiştir; yapmakta oldukları şeyler (zaten) batıldır"[Hud 15,16] ayetlerini okudu.

 

Heysemi der ki: Bunu Müslim (Sahih'inde) Süleyman b. Yesar hadisinden daha kısa bir metinle rivayet etmiştir.

 

- - -

İsnadı sahihtir. Hadisi İbn Hibban, Sahih (408), Tirmizi (2382), Hakim (1/418, 419), Taberi, Tefsir (12/13), Müslim (1905), Nesai (6/23, 24) ve Beyhaki (9/168)